Mutluluğu neden bulamıyoruz?
Mutluluk günümüzde en çok aranan değer haline geldi. Yaptıklarımızı, yediklerimizi, içtiklerimizi ve paylaştıklarımızı hep mutlu olmak adına yapıyoruz. Ancak mutluluktan uzaklaştığımızda “mutluluğu nasıl bulurum?” sorusu zihnimizi meşgul ediyor. Bu soru, hayatımıza dair bakış açımızı sınırlıyor. Eğer bir odada kaç tane sandalye olduğunu sorarsam, odanın diğer tüm özelliklerini kaçırma ihtimalim artar.
Ya soru yanlışsa?
Sorularımız, bulabileceğimiz cevapları belirler ve doğru soruları sormak, dolu dolu yaşamanın anahtarıdır.
Mutluluk tek amaç mı?
Mutluluk gerçekten tek ve nihai amaç mı? Felsefe, mutluluğu bir amaç olarak görmenin hata olduğunu gösterir. Mutluluk bir sonuçtur, hayatımızı nasıl yaşadığımızın bir yansımasıdır.
Duyguları Anlamak
Mutluluk dahil hiçbir duygu hedeflenerek elde edilemez. Duygular, dünya ile olan ilişkimizin dilidir ve bize bir mesaj verirler. Duyguları değiştirmeye çalışmak, bu mesajları yok saymaktır. Martin Heidegger’in “azim ve akış” ikilemi, hayatımızdaki olgulara karşı ya azim göstermemiz ya da akışına bırakmamız gerektiğini söyler. Duygular, akışına bırakmamız gerekenlerdendir.
Dolu dolu yaşamak
“Mutlu olmanın yolları nedir?” sorusu yanlıştır. Hayatımıza rehberlik edecek doğru soruları sormalıyız. Kendimizi tanımak ve canlılık önemlidir. Soruyu şu şekilde değiştirebiliriz: “Dolu dolu, canlı hissettiğim, doyduğum bir hayat yaşamak için neye ihtiyacım var?” Bu soru, kişinin kendini daha yakından tanımasını sağlar.
Hayata karışmak
Dolu dolu yaşamak için hayata karışmak gerekir. İlişkiler kurmak, yeni fikirlerle karşılaşmak ve deneyimler yaşamak önemlidir. Soren Kierkegaard’ın dediği gibi, “hayat geriye doğru anlamlandırılabilir, ancak ileri doğru yaşanmalıdır”.
Otantik olmak
Otantiklik, hayatımızdaki her şeyi kendimize ait kılmak demektir. Yaşadığımız her şey bize aittir ve bu şekilde kabul edilmelidir. Hayatımızı belirleyen koşullarla ne yapacağımız önemlidir.
Özgürlük, seçim ve sorumluluk
Özgürlük alanımızı keşfetmek, hayatı doyurucu kılmanın ön koşuludur. Özgürlüklerimizi keşfettikçe bilinçli seçimler yapmalı ve bu seçimlerin sorumluluğunu almalıyız. Bu süreç kaygı verici olabilir, ancak canlı hissetmenin de deneyimidir.
Anlam
Hayatta anlam bulduğumuz yerlerde var olmak önemlidir. Anlam, bizi çeken bir güçtür. Viktor Frankl’a göre, anlam bizi çeker ve bu çekilme hissini takip etmeliyiz.
Sürekli mutlu olmanın yollarını aramak hayatı çözülmesi gereken bir sorun haline getirir. Belki de yapmamız gereken tek şey doğru soruları sormak, yaşamak ve hayatın getirdiklerini deneyimleyip anlamlandırmaktır. Soren Kierkegaard’ın dediği gibi, “hayat çözülmesi gereken bir sorun değil, yaşanması gereken bir gerçekliktir”.